İnsan vücudunda HIV saklandığı yer bulundu

HIV enfeksiyonları artık ilaçlarla kontrol altına alınabilmektedir. Ancak virüs vücutta gizli kaldığı ve her an yeniden aktif hale gelebildiği için tam bir iyileşme henüz mümkün değil. Bununla birlikte, Montpellier Üniversitesi’nden bir bilim insanı ekibinin en son bulguları, virüsleri inziva yerlerinde de tespit edip yok edebilir.

Londra (İngiltere). Nature dergisinde Fransız bilim adamlarından oluşan bir ekip tarafından yakın zamanda yayınlanan bir makale, doktorlara ve HIV ile enfekte hastalara yeni bir umut veriyor. Montpellier Üniversitesi İnsan Genetiği Enstitüsü’ndeki Moleküler Viroloji Laboratuvarı’ndan Benjamin Descours ve Gaël Petitjean’ın çalışma grubu, HIV’in insan vücudundaki saklandığı yerin kesin olarak nasıl tanımlanabileceği sorusunu ele aldı. Virüsün, bağışıklık sistemi tarafından tespit edilemeyen belirli hücrelerde saklanabilmesi, bugüne kadar HIV enfeksiyonunun kesin tedavisinin önündeki en büyük engel olmuştur. Enfeksiyon zaten ilaçlarla kontrol altına alınabilse ve bu nedenle etkilenenler için artık birkaç yıl önceki kadar tehdit edici olmasa da, virüsler vücutta yıllarca kalabilir ve herhangi bir zamanda tekrar aktif hale gelebilir. Daha önce CD4 T hücreleri adı verilen bazı dinlenme bağışıklık hücrelerinde saklandıkları biliniyordu, ancak hangi hücrelerin virüsü içerdiğini ve hangilerinin taşımadığını belirlemek henüz mümkün olmadı.

Tek bir molekül araştırmacılara yardımcı oldu

Descours ve Petitjean artık görünüşe göre bu sorunu ekipleriyle çözebildiler. HIV virüsünün nerede saklandığını güvenilir bir şekilde belirlemek için kullanılabilecek bir molekül belirlediler. CD32a adı verilen molekül, yalnızca HIV ile enfekte T hücrelerinin yüzeyinde bulunurken, geri kalanında yoktur. Montpellier Üniversitesi’ndeki bilim adamları, araştırmalarının bir parçası olarak etiketli bir HIV patojeni kullandılar ve hücre zarında bulunan ve dolayısıyla dışarıdan da tanınabilen 16 proteinin izini sürdüler. CD32a molekülünün sadece en çok üretilen molekül olmadığı, HIV enfeksiyonu olmayan hücrelerde de görülmediği gösterildi. Bu proteine karşı antikorların yardımıyla, HIV enfeksiyonu olan hastaların kanından HIV patojenleri taşıyan T hücrelerini spesifik olarak filtreleyebildiler ve ilaçlarla neredeyse tamamen baskılandı. Araştırmacıların tezleri doğrulanırsa, yüzey proteini bir hedef belirteç olarak kullanılabilir ve başka bir geri çekilme yolu olmaması koşuluyla, virüs vücuttaki son inziva yerinde, uygun aktif maddeler kullanılarak yok edilebilir.

Yorum yapın